“`html

Başkent Ankara’da yaşayan Reha Altınok, garajında yürüttüğü yenilikçi proje ile 1954 model efsanevi bir otomobili, “restomod” tekniği sayesinde 2025 model modern bir araca dönüştürmeye hazırlanıyor.

Altınok’un klasik otomobil tutkusuyla birleşen bu projesi, geçmişin güzelliklerini günümüz teknolojisi ile birleştiren bir tasarım ortaya koymaktadır.
Yaklaşık bir yıl süren çalışmalar sonucunda, 1954 model Mercedes’in dış görünümünü koruyarak içini son teknoloji ile donatan Altınok, Kasım ayında aracını sokaklara çıkarmayı hedefliyor.

Restorasyon ve modifikasyon işlemlerini bir araya getiren “restomod” yöntemi ile önemli bir projeye imza atan Reha Altınok, yaklaşık 7-8 adet klasik otomobilden oluşan bir koleksiyona da sahip olduğunu belirtti.

“Tersine mühendislik süreciyle ilerledik.”
Klasik otomobil estetiğini modern mühendislik çözümleri ile birleştirme kararı aldığını ifade eden Altınok, aracın tasarım aşamasında iki usta ile birlikte çalıştıklarını aktardı.

Altınok, “Tersine mühendislik yöntemiyle başladık. Şase ve motor bileşenlerini birleştirdik, ardından kokpit ve iç tasarıma odaklandık. Otomobil üretmek, birçok detayla dolu. Hayal ettiğimiz aracı gerçeğe dönüştürmek zaman zaman zorlayıcı olsa da bu süreci emek vererek inşa ettik.” şeklinde konuştu.

“1954 model bir aracı 2025 yılına taşıdık.”
Altınok, aracının “yüzyılın en güzel aracı” olarak adlandırılmış ikonik bir otomobil olduğunu, “Önce hayal kurduk, ekip içinden ve sektörden geri dönüşler aldık. Her aşamada el yapımı malzemelerle çalıştık” şeklinde belirtti.

Otomobil yaparken, her bir parçanın birbiriyle uyumlu olması gerektiğine dikkat çeken Altınok, sözlerine şöyle devam etti:
“Hayaller gerçeğe dönüştüğünde her zaman beğenilmeyebilir, sorunlar ortaya çıkabilir. Araç dış hatlarının yaklaşık yüzde 70 ila 80’i orijinal, fakat iç tasarım tamamen farklı. Motor grubunun orijinal ile hiçbir bağlantısı yok. Amerikan motoru ile Alman kasası ve şasisi harmanladık. Bu, dünyada bir ilk; 6.2 litre, 550 beygir gücünde bir motorla donattık. İç mekan tasarımını kendimiz oluşturduk. Ayrıca, yapay zeka destekli dört işletim sistemi mevcut. Böylece 1954 model bir aracı 2025 yılına taşımış olduk.”

Altınok, koltuklardan kokpit tasarımına kadar her alanı hayal edip araca uyguladıklarını belirterek, “Bu proje dünyada bir tane olacak, Kasım 2025’te yollarda olmayı hedefliyoruz. Hızlı bir araç tasarlıyoruz ancak durma işlemleri için özel frenler ve lastikler seçiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Bu proje bir hayal, ticari kazanç amacı taşımıyor.”
Altınok, projenin bireysel bir çabayla yürütüldüğünü belirterek, “Biz bir marka değiliz, burada ticari bir amaç gütmüyoruz. Bu bir hikaye ve Türk mühendislerinin neler yapabileceğini gösterme arzusu bizi buraya getirdi.” dedi.

Altınok, projesinin hem Türkiye’den hem de uluslararası alanda yoğun bir ilgi gördüğünü ifade ederek, “Türkiye’nin otomobil duayenleri projeyi destekledi ve uluslararası alanda ‘custom’ üreticiler ve tasarımcılar da bu durumu takdirle karşılıyor.” dedi.

Aracın büyük oranda şekillendiğini, iç tasarımda önemli aşamaların tamamlandığını belirten Altınok, bir ay içinde tüm parçaların tamamlanarak, özel fren ve lastiklerin takılacağını sözlerine ekledi.

Bu proje aracılığıyla genç otomobil tutkunları ile de tanışma fırsatı yakaladığını belirten Altınok, “Projemiz tamamlandıktan sonra yeni ‘restomod’ projelerine geçmeyi planlıyorum. İnsanların, istekleri doğrultusunda birçok şeyi başarabileceklerini görmek beni oldukça mutlu ediyor. Bu proje, benim için bir başlangıç oldu.” şeklinde duygu ve düşüncelerini paylaştı.

Reha Altınok, bu projenin sıradan bir otomobil çalışması değil, aynı zamanda hayal, azim ve işbirliği hikayesi olduğunun altını çizdi.





“`