“`html
T24 Haber Merkezi
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), bugün gerçekleştirilen Yüksek İstişare Konseyi toplantısında jeopolitik gelişmeler, transatlantik ilişkiler ve Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkileri masaya yatırdı. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, toplantıda yaptığı açıklamada, “Gümrük Birliği’nin mevcut güncellenmesi, artık zorunluluk haline geldi. 30 yıl önceki koşullar ile günümüzün koşulları arasında ciddi farklar var” şeklinde ifade etti. Turan, “AB’nin, Gümrük Birliği’ni güncelleme sürecini yapıcı bir yaklaşımla başlatması, küresel zorluklara karşı etkili bir yanıt oluşturabilmek açısından büyük önem taşıyor” diyerek ekledi.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras, 13 Şubat’taki genel kurulda yaptıkları konuşmalar sebebiyle açılan dava sonrasında derneğin ilk toplantısında buluştular. Toplantının açılışında açıklama yapan Turan, ülke ve dünya genelinde önemli gelişmeler yaşandığını belirtti ve “Küresel sistemin köklü bir değişim geçirdiğine tanıklık ediyoruz. Bu nedenle, bu toplantıda jeopolitik dinamikleri ve transatlantik ilişkileri göz önünde bulundurmayı kararlaştırdık” dedi.
“Küresel değişim kaçınılmaz”
Global dinamiklerin Türkiye’nin büyüme modeli ve toplumsal uyumu açısından yeniden düşünülmesini gerekli kıldığını vurgulayan Turan, “Sadece dünyayı anlamakla kalmayıp, bu zorlu dönemde ülkemizin nasıl daha güçlü ve müreffeh olacağını tartışmaya da ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleşen olayların, küresel dinamikler üzerinde belirleyici etkisi olduğuna işaret eden Turan, “Bildiğimiz dünya gerçek manada değişiyor” ifadelerini kullandı.
Turan, “ABD’nin açıkladığı gümrük vergilerinin son 80 yılın en yüksek düzeyine ulaşması, dünya çapında nasıl bir ticaret düzeninin oluşacağını zamanla gösterecek. Bu süreçte belirsizlik kaçınılmaz olarak sürecek” dedi.
“AB’nin yeniden yapılandırılması önemli”
Turan, “Ülkeler, ticaret stratejilerini ve üretim ilişkilerini tekrar gözden geçirmek zorunda kalacak. Bu değişim hiçbir ülkeyi etkilemeden geçmeyecek” öngörüsünde bulundu ve ekledi:
“Ticaret ilişkilerinin yeniden biçimlendirilmesi, daha önce üzerinde durduğumuz derin değişim dinamikleri ile birleşiyor. Uzun zamandır yeşil ekonomi, yeni teknolojiler ve yapay zeka gibi konuların ekonomik yapıya etkilerini gözlemliyorduk. Şimdi ise jeopolitik kaymalar, popülizmin yükselişi ve kurumların işleyişinde yaşanan erozyon, uluslararası güvenlik risklerini artırmakta.”
Uluslararası sistemde kuralların ve ilkelerin zayıflaması, ülkeleri istikrarsız bir duruma sürüklemektedir. Küresel güç dengesindeki değişim de sıkça gözlemlenen bir durumdur. Ülkelerin stratejilerinde dikkatli olmaları gerekiyor.
Avrupa Birliği’nin yeni yapılanma süreci, bu dönüşümlere cevap verebilmek için kritik bir öneme sahiptir. Bu süreçte Türkiye’nin durumu yakından takip etmesi gerekiyor.
“Gümrük Birliği’nin revize edilmesi şart”
Turan, “AB’nin yenilikçilik ve yeni teknolojik stratejileri, Türkiye açısından önemli fırsatlar barındırıyor. Yeşil dönüşüm ve dijitalleşme süreçleri, ekonomik güvenlik ve rekabetçiliğin temel itici güçleri olacak” diyerek sözlerine devam etti.
Turan, AB’nin rekabetçilik anlayışının yalnızca üye ülkelerle sınırlı olmadığını; aday ülkeleri ve tekel piyasalara yakın ekonomileri de kapsayacak geniş bir perspektife sahip olduğunu belirtti.
TÜSİAD Başkanı, “Dijitalleşme ve yeşil dönüşüm, ülkemizin rekabet gücünü artırma potansiyeli taşıyor. Bu nedenle gerekli yatırımların önceliklendirilmesi gerekmekte.” şeklinde konuştu.
“Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, Türkiye ve AB için bir öncelik haline gelmiştir. Zira geçen 30 yıl içinde birçok yeni gelişme yaşandı ve Gümrük Birliği yüksek koşullara yanıt verme konusunda zayıf kalmaya başladı.”
“AB’nin, Gümrük Birliği’ni güncelleme sürecini başlatması, küresel tehditlerle karşılıklı müdahale etmeyi kolaylaştıracaktır.”
“Türkiye ve AB savunma alanında ortak projeler geliştirmeli”
Turan, AB’nin güvenlik politikalarındaki değişimlerin Türkiye için de önemli olduğunu belirtti ve “Güvenlik kaygıları giderek artarken, Türkiye’nin savunma sanayi potansiyeli ile AB’nin ortak politikalar geliştirmesi gerekmektedir” dedi.
“Türkiye-AB ortaklık zemini oluşturulmalı”
Turan, “Türkiye-AB ilişkileri, teknik iş birliğinden öte, kapsamlı ve ilkesel bir çerçeve içinde yeniden değerlendirilmelidir. Bu iki tarafın da faydasına olacaktır” ifadesinde bulundu.
“Yeşil ekonomiden, demografik sorunlara ve yapay zekaya kadar birçok konu, her iki taraf için acil bir önem taşımaktadır. Güvenilir ve istikrarlı bir ortak zemin oluşturmak en etkili yaklaşımdır.”
“Türkiye’nin stratejik çıkarları AB ile işbirliğini gerektiriyor”
Turan, “Türkiye’nin AB sürecinin tam üyelik hedefiyle yeniden canlandırılması, karşılıklı güven ve öngörü sağlamak için önemli olacaktır.” diyerek sözlerini tamamladı.
“Terörsüz Türkiye süreci önemli bir adım”
Orhan Turan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile başlayan yeni çözüm sürecini değerlendirdi ve “Terör meselesinin kalıcı olarak çözülmesi, ülkemizin huzur ve ekonomik gelişimi açısından kritik bir öneme sahiptir. ‘Terörsüz Türkiye’ süreci, barışa giden yolda önemli bir adımdır” dedi.
Turan, “Toplumsal uyumun sağlanması, sorunlarımızı çözmek için elverişli bir zemin oluşturacaktır.”
“Sağduyu ve dayanışma her zamankinden daha önemli”
Turan, konuşmasının sonunda toplumsal dayanışma ve birlik vurgusu yaparak, “Küresel değişim döneminde sağduyu ve ortak akılda buluşmak, başarı elde etmemiz açısından kritik bir öneme sahiptir.” ifadelerini kullandı.
“Sivil toplumun bu süreçteki rolü de büyük önem taşımaktadır. Türkiye’nin, muasır medeniyet hedefleri doğrultusunda refah toplumu olarak gelişmesi için çalışmaya, üretmeye ve daha iyi bir gelecek için el birliğiyle gayret etmeye devam edeceğiz.”
“`